5 Eylül 2008 Cuma

şarkılar, verilen değer ve haketmek üzerine...

Bazı şarkılar vardır The Dears'ın "we can have it"i gibi dinlerken görülmez bi el göğüs kafesinizi geçer kalbinize ulaşır ve onu öle bi sıkar ki bişi yapmam lazım ama dur kurtulamıyorum galiba bu halet-i ruhiyeden dedirtir, olur olmadık hatıraları geri getirir gözlerinizin önüne, illa film şeridi olmasa da olur; yok öleyse bi hayli ağır geçer gözünüzün önünden ve zihninizden bu şarkının etkisiyle ya da hatırası olmasa bile yaşadığınız anın ümitsizliğini,hayal kırıklığını ve hüznünü sanki yeterince dipte değilmişsiniz daha gidecek düşecek bi gıdım yer varmış gibi suratınıza vurur ya da böle bi anı yaşamıyorsanız da evet ya doğru böle bişi asla olmıcak buna asla sahip olamıcam ya da böle güzel bişeyi asla yaşayamıcam hissiyatını beyninizin en hasarlı bölgesine yerleştirir ve beyninizin here we go komutuyla kalbiniz sıkışır vücudunuz titremeye başlar ağzınızdan gibberish tadında tuhaf ses öbekleri çıkar ve siz farkına varmadan ufak çapta(tabi kişiye göre değişir) bi sinir krizinin eşiğine gelirsiniz...
Bazı şarkılar vardır "everything in its right place" gibi bunlarsa bi önceki şarkı grubuna inat uleeeyyyn bırakın leyn hüzünlenecem ben die direttiiniz anlarda dahi ııhh olmas bak her şeyin daha güzel olduğu, senin istediğin şeylere yakın olan(çünkü asla istediklerimizin tamamının hele de bir arada olacağı bir yer bir zaman dilimi ve sayesinde gerçekleşeceği bi insan yok ne karamsarsın dilo elbet öle bi gün gelecek diyosanız da polyanna'ya tecavüz etseler ne der isimli yazıyı okumanızı öneriyorum) bi yer var die kulağınıza fısıldayan, kötü şeylerin olmıcanı garanti edemeyiz ama biz kötüyle yaşamayı onu öle kabul ederek hayatımıza katmayı örendik diyen şarkılardır...
Öle ya da böle size ne hissettirdii mevzu deil onu başka zaman konuşurus; şu an önemli olan şey bu şarkıların sizin için mimlenmiş olmaları ve sizin bu şarkılara yüklediiniz o çok özel ve güzel anlam!!! Bi açıdan bu o şarkıları hem paylaşmaya değer bi o kadar da paylaşılmaması gereken şeyler haline getiriyo sanırım zira bunu bikaç saat evel pek sevgili A.C (aka desalvo) ile yaptıımız bi msn görüşmesi sırasında tanrılar aşkına ben naaptım ben bu şarkıyı bu adamla nasıl paylaştım ve şimdi bak gözüme soka soka dinliyo şarkıyı şarkımı benim şarkımı o benim bana özel nasıl yaaa diyerekten geçirdiim ufak çaplı öfke nöbeti sırasında durumu yemeyip içmeyip A.C'ye yetiştirirken farkettim. O da bana "salt water sound" dinlememi önerdi ben de yaptım:) Neyse dicem şu ki kendimi duygularımın depreşimine(böle bi kelime mevcut mu bilmiyorum yalnız kontrol da edemicem) bıraktıım bir salaklık ve saflık anında yaptığım bi hatanın ceremesini çektim kafama dank etti bi daha yapmıcam bunu böle insanlarla("böle" derken ne demek istiyosun nsl insanlar bunlar die soruyosanız bizim ekip az çok tahmin ediyodur sanıyorum tahmin edemeyenler de contextten ne bilim "bu adam" gibi anahtar kelimelerden çıkarmaya çalışsınlar bi zahmet) paylaşmıcam!!! Ha diosanız ki değenlerle değmeyenleri nasıl ayırt edeceksin?? "Dark side is a path to many abilities some consider to be unnatural" diyorum aslında konuyla yakından uzaktan bi alakası olmayan bu alıntıyla bu sorunuza verecek hiçbir cevabım yok demeye çalışıyorum ama sanırım bişiler ayarlayabiliriz:)

3 Eylül 2008 Çarşamba

Nefretlik durumlar 2

Efenim pek sayın syntax error'un yazısının linkini buraya ahanda yapıştırdıktan sonra kendisinin buyurduğu üzre ben de ööğğğ ıyyykk ve bööö dediim durumları yazıyorum:
1)Çalmak gibi olmasın o yüzden referans vereceğim zira plagiarism yapmak istemem yalnız format olarak kempe formatını kullanacağım. Bu sayfamda linkini verdiim sayın syntax erroruun yazısını açın ordaki 4üncü madde bakın ne güzel format!! Sabunun köpüklü bırakılması!!! Aman yarabbiiiii!!! Tiksinç, iiireeennnççç! sayın error'a da yazdıım yorumdaki gibi hayatta dokunamam!! Long live sıvı sabun diyorum!!
2)Kapı kollarına ıslak elle dokunulup hiçbişi olmamış gibi olay mahalinin terkedilmesi!!! Hiç hoş değil hiç haz etmem yapmayın gözünüzü sevim ben nie sizin ıslaklıınızı yaşamak zorunda kalıyorum yaaa her zaman yanımda selpak da olmuyo hadi sıkıysa aç o kapıyı nooluuurr arkanızdan dedektif Monk gibi hastalıklı birinin gelebileceğini unutmayın KAPI KOLLARINI KURU BIRAKALIM ARKADAŞLAR!!!! Aye??
3)Gözüm gibi baktığım canımdan çok sevdiğim ilerde çocuklarıma torunlarıma miras olarak bırakmayı planladığım bu sayede antika değeri taşıyacak bi ton para döktüğüm cdlerimin avuçlanmak suretiyle tutulması!!! Bu tür insanlara özel bi eğitim verilmesi gerekiyor kanımca!! Bakın arkadaşlar o cdlerin ortasında bi delik var orayı sizce nie yapmışlar ya da ayy sokcam parmağım içerde kalcak olmaz gibi korkularınız varsa gözünüzü sevim yuvarlağın etrafından tutun yaw crime scene'e dönüyo ortalık her yerde birinin DNA'sı cık cık cık kilitli dolap yaptırtmayın bana aaaa!!!
4)Canımdan çok sevdiğim cdlerimden sonra bir de kitaplarım var tabe!! Bi grup insan da kitapları okurken ikiye katlayıp okuma eğilimindedir duruuuuuunnn!!! Bakın arkadaşlar kitap dediğiniz şey sayfa denen çok narin öğelerden oluşmaktadır matbaacılık sistemi her ne kadar ilerlediyse de kopma yırtılma gibi kazalara henüz çare bulunamamıştır! nedir olay durum böyleyse? okuyucunun dikkatine kalmıştır her şey! yazık deil mi yawww ortadan ikiye katlıyosunuz sonra sayfa yırtılıyo hoooppp yazarı suçluyosunuz yaw!! yazar burda bi noktayı atlamış bence eksik kalmış bişiler??!! yok yaaaaaaa kışşttt piişşşşttt hösssttt felan!! yapmayın!!
5)"hadi" kelimesinin kısa olması ve hızlı söylenebilmesi nedeniyle zırt pırt kullanılması!! (bu madde ev hali kapsamında incelenebilir mi bilmiyorum sayın error zannediyorum ki incelenir zira anne baba ısrarla söledii vakit de oldukça sinir bozucu oluyo) bu iş için birini bulun ve ona deyin ki bana olur olmadık "hadi" de!! nie ki ben manyak mıyım dicek olursa margery öle buyurdu yap gözünün çapağını yiyem deyin o yapar işte o zmn ne demek istediimi birinci elden tecrübe etmek yoluyla anlayacaksınız!!
6)size danışılmadan eşyalarınızın evin diğer sakinlerinin zevklerine göre yerlerinin değiştirilmesi ki benim annem pek bi sever bunu yapmayı!! N. ile çıktıım sadece 8günlük bi tatilden döndüüm vakit de manzara aynıydı. koca iki kütüphanedeki kitaplar ve cdlerin yerleri değiştirilmiş zaten yazılı metin görmek istemiyorum bi süredir öööleee esmiş bi okiim dedim (kitaplar yazarlarına göre sıralanmıştır kütüphanemde) yazarı bulamadım a.q!! siz siz olun dokunmayın insanların eşyalarına spacial memory die bişi var alt üst etmeyiiiinnnn!!!!!
7) affınıza sığınarak iğrençleşiyorum:tuvalete tuvalet kağıdı atıldıktan sonra sifonu çekmenin unutulması ya da aklınca su tasarrufu yapayım ztn küçüğümü yapıyorum az suyla hallolur die düşünülüp sifonun yarım çekilmesi!!! bu allahtan bi ev hali deil yoksa hastalık hastası olup çoktan ölmüştüm ben!!! bu kadar iiireeeeennnççç bişi var mı!! başından beri yapmayın noooluuuur die yalvarıyorum bu maddede iki kat daha fazla yalvarıyorum halka açık tuvaletleri kullananlar arkadaşlarının ahbaplarının evinde tuvalete girenler lütfen unutkan bi insansanız da tuvalete girerken bunu aklınızdan yüzlerce kez geçirirn sifonu çekicem sifonu çekicem die onu da unutcak kadar unutkan bi insansanız çok rica ediyorum başkasının evinde tuvalete girmeyyiiiiiiiinn aaaaa!!!
ne hasta bi insansın sen beee demeyin bana çok rica ederim:(( derseniz de canınız saolsun! çok bunalttı beni bu yazı sayın syntax error sanırım biraz hava almam lazım...

2 Eylül 2008 Salı

çorapların başparmak hafızası


eşyaların kullanma şeklimize göre kişilik kazandığı aklınıza gelmiş miydi hiç? çifti olup da giydiğiniz çorap, tayt ve külotlu çorapların bi süre sonra giydiğinizde yamuk yumuk durmasının diz kapağı ayak parmağı gibi bölgelere bi türlü tam oturmamasının gergin durmamasının nedeni bu mu acaba?? çok küçük gibi görünen lakin sinir bozan leyn bu tayt ne die doru düzgün durmuyoo höyytt dedirten saçmasapan şeylere para harcamak zorunda bırakan bi ayrıntı. Taytınızın arkasına gelmesi gereken yerinde etiket varsa bi problem yok ama ola ki aldınız pazardan ya da isimlerini etiketlemeye lüzum görmeyen bi mağazadan aman dikkat bakın başınıza ne işler açıyo!!! onu hade öle atlattık da ben çoğu zmn külotlu çorabı ayırt edemem normal çoraplarıysa elime geldii gibi giyerim bu yaptıım hata acaba dizler ve özellikle baş parmaklar arasında bi tür conflict'e bi senin ne işin var orda ben orda olmalıydım gibisinden sorunlara ve muhalefete neden olmakta mı acep ne dersiniz sayın "haydarçimen"?? nsl çözmek lazım ki bunu çorapların da arkasına kendi boyutlarında etiketler yapıştırılabilir mi acaba küçük şirin renk uyumlu etiketler? ya da altlarına sol-sağ yazsak? çok mu uzun oldu? so-sa yazabiliriz zira daha kısası daha büyük bi kaosa neden olabilüü! yoksa bu potluklar yamuk yumukluklar bu tür giyeceklerin doğasında mı var bozmamak mı lazım geliyor doğalarını dengelerini? hakkaten "personification" böle bişi olsa gerek ya gece ben uyurken çoraplar çekmecelerinden pıtır pıtır atlayıp o küçüçük boylarıyla aaaaaaaaaaaaaa...

1 Eylül 2008 Pazartesi

Korkan erkek

İkinci yazımın villain v superhero olacağını söylemiştim fakat ilişki yaşamaktan korkan erkekler hakkında üç beş lakırdı etmek istedim zira bu "tür", kadınların hayatının villain'leridir kanımca. Bu şahıslar özellikle hayatınızın en karmaşık olduğu ve sizin en hassas, zaten gıdım sevgi ve ilgi görseniz havai fişekler patlatacak durumda olduğunuz anlarda çıkıverir karşınıza. Güle oynaya geçen birkaç günden sonra işler biraz ciddileşince-çünkü siz artık merak edersiniz ne olduğunuzu ne olacağınızı aslında o noktada olumlu ya da olumsuz bi cevap almak da çok önemli değildir sizin için sadece belli olmasını istersiniz-bu "tür"e mensup arkadaşlar hayatınızda duyacağınız en klişe ve komik açıklamayla gelirler karşınıza: "Senle yaşadıklarım gerçekten çok özel ve güzeldi, sana karşı bir şeyler de hissediyorum..." Siz: "eeee o zaman?" O: "Ama ben her şeyi berbat etmekten çok korkuyorum.Seni üzmekten korkuyorum." Siz: "??!!@@xx++..." O: "Yani sana elbette beni bekle diyemem ama bu korkularımdan kurtulursam inan senden başkası olmıcaktır (burda aman dikkat deyim size zira just in case acil durumlarda kullanılmak üzere şemsiye misali genelde unutulan ama zor anlarda en fazla ihtiyaç duyulan bir nesneye dönüştürülmek istenmektesiniz uzak durruuuuuuuunnnn!!!!). Bi de hep tekrarlanan şu cümle sözkonusudur: "Beni anlamıyosun di mi? Saçmaladığımı düşünüyosun belki de. Anlamanı beklemiyorum zaten." Ahahahaha anlamam tabe yaww böyle bişi var mı daha ortada fol yok yumurta yokken sen tutmuş berbat etcem seni üzcem diyosun, yaşanan her şey özel ve güzel lakin ilişki öcüüüüüüü:) Bana kalırsa bayanlar "Ama ben her şeyi berbat etmekten korkuyorum" cümlesi sizin için en büyük tehlike sinyali olmalı ve o dakikadan itibaren bu "tür"e mensup arkadaşların sölediklerini "Hmmm bu akşam naapsam yaw. Ö.'yü arasam da nada'ya mı gitsek ki bi iki Heineken yuvarlarım pek bi hoş olur" düşünceleri zihninizi kaplamışken dinleyin zira dinlemiş olmuyosunuz dinlemek zorunda kalmıyosunuz bünyeye büyük bir iyilik yapmış oluyorsunuz ehehehe. Nerden mi biliyorum? Yaşadım da ordan...

31 Ağustos 2008 Pazar

Superheroes


I believe in superheroes!!
İlk blog yazısı olarak gereksiz ve tuhaf bir konu olduğunun pekala farkındayım lakin Amazon'un Batman Begins Limited Gift Set'ini gördükten sonra aklım başımdan gitti.Nedir efenim superheroları bu kadar çekici ve müthiş kılan?İlk önce bir superhero hayranı olabilmeniz için fantastik öğelerden ve teknolojiden epey bi hoşlanmanız hatta zaman zaman evet ya beni de örümcek ısırsa bileğimden ağ çıkar ya da ben de meteor yağmurunda kalsam altlarında ezilmek yerine süper güçler geliştiririm uçarım ışık hızından da hızlı koşarım falan diye aklınızdan geçirebilmeniz gerekiyo.Diğer yandan da ailelerinden kalan mal ve mülkü bir aydınlanma geçirdikten sonra insanlık yararına kullanmaya karar veren ve doğaüstü güçler yerine teknolojinin vay anasına beee dedirten tüm nimetlerini bu amaç uğruna kullanan superherolar var ki kendileri Batman ve Ironman olur-bunlardan Batman benim en sevdiğim superherodur-onları da tabe ayrı bi sevmeniz bağrınıza basmanız gerek.Kimdir ve nasıl bir yaradılıştadır bu superhero dediğimiz zat-ı muhteremler??Superheroları dört başı mahmur şen adları gibi süper hayatlar yaşayan şahışlar zannediyosanız yanıldıınızı bu tür evil düşüncelerden hemen kurtulmanız gerektiğini söylemeliyim en baştan.Bi kere bu adamlar ya da kadınlar seçilmiş kişiler olup dünyaya gelme ya da getirilme nedenleri insanlığı ülkeleri hükümetleri kötülüklerden "kötü adamlar"dan kurtarmaktır ve tabi ki her büyük şahıs gibi bedel ödemeleri gerekmektedir!! Acı çekme:Bi kere aşkta habire kaybederler çünkü dünyayı kurtarmakla meşgul olduklarından herkesle "biz sadece arkadaşız benim böle fani işlere ayıracak zamanım yok" modunda takılırlar bu yüzden de akşam işten eve döndüklerinde ellerinde 1bardak içki bi koltukta hüzünlenirken görürsünüz kendilerini. Yalnızlık:adamların aşk hayatı die bi olay yok bi de bunlar en yakın arkadaşlarına bile açamazlar bu sırlarını öle kolay kolay-gerçi Batman bu konuda nispeten şanslı superherolardandır zira Alfred'i her daim yanındadır-o yüzden de superheroluğun verdiği kalabalık arasında bile yalnızım tarzı bi melankoli söz konusudur hepsinde.Aile:öyle anne baba çocuk tadında çekirdek aile göremezsiniz superherolarda genelde anne baba ölmüş ya da öldürülmüştür bu da tabe acı çekme ve yalnızlık özelliklerine tuz ve biber olmaktadır ne yazık ki.Tüm bunların dışında spiderman ve superman gibi daha doğaüstü güçlere sahip olanlarında bi saflık bi iyilik yapmak için bile kötülük yapamama hali bi çekingenlik sözkonusudur arada bir içlerine hayalet bölegeden bi yaratık bi bişi kaçmadıı sürece(sonra hatalarını anladılar mı tarumar olur bu zavallıcıklar) yane demek istediim şu ki çoğunlukla pure good kaygısı var gibidir kendilerinde. Batman ve Wolverine'i bu açılardan pek bi sever dierlerinden ayrı tutar ve kayırırım. Öfke ve korku gibi 2 önemli insani duyguyu sonuna kadar yaşarlar kendileri ki bu da bence onları gerçekçi karakterler yapar. Şimdi diceksiniz Batman hadi neyse de teknoloji para falan Wolverine nasıl gerçekçi oluyo vücudunun içindeki demir yığınıyla ben de bu noktada hemen Professor Xavier'den alıntı yapmak suretiyle size şu yanıtı vericem "MUTATION!! It is the key to our evolution" Dedim ya superhero hayranı olmak için bazı şeylere inanmak lazım die:) Efenim öyle ya da böyle bütün herolara saygım sonsuz. Tabi bütün herolar eşittir bazıları daha eşittir ama Marvel Comics bir dahidir ve bize insanoğlunun kötü adamlardan doğaüstü güçlerden ve teknolojinin getirdiklerinden aslında ne kadar korktuğunu fakat kafasında her zaman bunları alt etme ve savuşturma yöntemlerinin de olduğunu göstermektedir.Benim gibilerin de ağzına böyle laf vermektedir aynı zamanda. Bir başka yazımda da "villain v. superhero" konusundan bahsetmek istedim birden. Bu sayfayı oluşturmamda emeği geçen sayın wykka'ya itaf ediyorum bu ilk ve son derece anlamsız yazımı:) Long live superheroes!!!!
 
Designed by Lena